İştirak nafakası konusunda kural: Velayet kendisinde bulunmayan eş çocuğun eğitim ve bakımı için gerekli giderlere gücü yettiğince katılmakla yükümlüdür. Burada temel kriter “gücünün yettiği kadar”.
İşte bu nedenle, mahkemece yargılama aşamasında tarafların sosyal ve ekonomik durum tespiti için kollukça araştırma yapılır, tarafların taşınmaz mal sahipliğine ilişkin (TAKBİS ve TAKBAS) gerekli sorgulamaları yapar.
Yine taraflar (eşler) boşanma davası sırasında sunduğu deliller ile karşı tarafın ekonomik durumunu ispatlamaya çalışırlar. Örneğin, davacı davalının banka hesaplarına ilişkin dökümlerinin getirtilmesini isteyebilir, yine davalı davacının çalıştığı işyerinden aldığı maaş, ücret ve diğer tüm alacaklarının dosyaya bildirilmesini isteyebilir.
Sorumuza gelecek olursak, mahkemece tarafların sosyo-ekonomik durumuna göre uygun bir iştirak nafakası belirlemeye çalışılır.
Bu nedenle sabit bir İştirak Nafakası meblağından bahsetmek mümkün değildir. Her bir dava kendisine özgü olduğu için her bir davaya ve olaya ayrı şekilde iştirak nafakası miktarı kararlaştırılacaktır. Örneğin, maddi durumu kötü bir ailede 500-1000 TL civarında bir iştirak nafakasına hükmedilirken ekonomik koşulları daha elverişli bulunan faklı bir olayda 2500-8500 TL civarında iştirak nafakasına hükmedilebilir.
Yine okul çağında bulunmayan bir çocuğun giderleri ile ortaöğretim çağında bulunan (eğitim gideri,kırtasiye gideri, öğrenci servisi gideri vs. bulunan.) bir çocuğun giderleri farklılık arz edecektir. Bu nedenle okul öncesindeki çağda bulunan bir çocuğa takdir edilecek iştirak nafakası ile ortaöğretim çağındaki bir çocuğa takdir edilecek iştirak nafakası farklı olacaktır.
Kommentare