Bilişim sistemine girme suçu, bir bilişim sistemine hukuka aykırı bir şekilde girme ve orda kalmaya devam edilmesi ile oluşur (TCK m.243/1). Bilişim sistemindeki verileri yok etme veya değiştirme fiillerinin işlenmesi halinde suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hali vücut bulur (TCK m.243/3). Bilişim sistemine girme suçu, uygulamada bilişim sistemine müdahale suçu olarak da adlandırılmaktadır. Bilişim sistemi; windows, linux gibi işletim programları, e-mailler, facebook, instagram, whatsapp, twitter gibi sosyal medya uygulamalarını da kapsayan her türlü bilgisayar ve veri sistemlerini ifade etmektedir.
BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME SUÇUNUN FAİLİ KİM OLABİLİR?
Bilişim sistemine girme suçunun faili herkes olabilir, suçun faili olabilmek için kanun maddesinde herhangi bir özelliğe sahip olmak aranmamıştır. Kanun maddesinde herhangi bir kimsenin olabileceği kullanılan “kimse” ile ifade edilmiştir. Bu kişinin hangi özelliklere veya argümanlara sahip olacağı bahsine değinilmemiştir. Bu nedenle anılan suçun faili herhangi bir kimse olabilir, bu suç faili bakımından özgü suçlardan değildir.
Bu kimsenin eylemi gerçekleştirmedeki niyetinin, amacının bir önemi bulunmamaktadır. Bu kişi ister bir veri çalmak amacıyla içinde girse, eğlence, güvenliği test etmek, protesto etmek gibi bir nedenle de girse bahis konusu suç oluşur. Burada failin amacının bir önemi bulunmamaktadır, önemli olan bilişim sistemine girmesi ve orada kalmaya devam etmesidir.
Bu suçun faili genellikle hacker olarak adlandırılır. Hacker, bilişim suç faillerinin tamamını anlatmak için kullanılmaktadır. Hacker, ceza hukukunda “sahip bulunduğu teknolojik aygıt ve bilgi birikimi ile bir bilişim sistemine kişisel verileri elde etmek veya sahtecilik ve dolandırıcılık gibi çeşitli suçları işlemek için yetkisiz olarak sisteme erişebilen kimse” olarak adlandırılmaktadır.
Birbirinden çok farklı şekillerde işlenebilen bilişim sistemine girme suçunda; söz konusu erişimi sağlamak için zayıf güvenlik önlemlerinden yararlanabileceği gibi var olan güvenlik önlemlerindeki eksiklikler de kullanılabilir. Komik resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde ya da truva atı (trojan horse), macro virüsü, solucanlar gibi ağ üzerinden virüsler kullanılarak bilişim sistemine erişim sağlanabilir. Söz konusu bilgisayar sistemlerine yapılan izinsiz girişler “bilgisayara tecavüz”, “kod kırma” ya da “bilgisayar korsanlığı” olarak da ifade edilir.
Burada önemle belirtmek gerekir ki; bilişim sistemine girme suçunda söz konusu suçun ispat aşamasında IP adresinin tespit edilmesi çok önemlidir. İnternet ağ sistemine bağlanan her bir bilgisayara sistem tarafından verilen ve söz konusu cihaza özel olan bir nevi kimlik işlevini gören adres IP adresi olarak tanımlanır. Buna göre; aşağıda açıkladığımız 2 tür IP adresi mevcuttur;
Statik IP Adresi: Hangi cihaz veya sunucu için belirlenmişse, o cihaz ya da sunucu için değişmeden sabit kalan internet adresi Statik IP adresi olarak tanımlanır.
Dinamik IP Adresi: İnternete her bağlanıldığında değişen bir IP adresi Dinamik IP adresi olarak tanımlanır. Bunun sebebi IP adreslerinin sınırlı olmasıdır. Buna göre; internet servis sağlayıcıları, internete bağlanan kullanıcıya her seferinde ayrı bir IP adresi verir, kullanıcının internet bağlantısı kesildiğinde ise söz konusu aynı IP adresi internete bağlanan başka bir kullanıcıya verilir.
İlgili servis sağlayıcısına sorularak bilişim sistemine girme suçunun işlendiği ilgili cihazın internet ağ sistemine bağlanmak için kullandığı IP adresi tespit edilir. Burada belirtmek gerekir ki; IP adreslerinin yeterli olmadığı yukarıda bahsettiğimiz hallerde GSM şirketleri tarafından IP adresi birden çok kişiye port yapılarak sağlanır. Bilgisayar içinde yer alan her bir program iletişim kurabilmek için ayrı bir port kullanır. bu sebeple IP ve port numarası olmak üzere bilgisayarlardaki programların iletişimi için iki tane adres numarasına ihtiyaç vardır. Port bilgisinin tutulmasında yasal bir zorunluluk yoktur ancak söz konusu port adresine ulaşıldığı zaman birden fazla kişiye port üzerinden sağlanan IP numarasının söz konusu suçun işlendiği saatte hangi cihaz ve kim tarafından kullanıldığını tespit etmek mümkündür.
BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME SUÇUNUN CEZASI NEDİR?
Bilişim sistemine girme suçu ile ilgili düzenlemeler Türk Ceza Kanunu 243. maddede yer alır, ilgili madde aşağıda verilmiştir; Türk Ceza Kanunu Madde 243:
(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
SUÇUN ŞİKAYET SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?
Bilişim Sistemine Girme Suçu; Türk Ceza Kanunu tarafından şikayete bağlı suçlar olarak belirtilmiş olan suçlar arasında yer almamaktadır.
Bu sebeple; Bilişim Sistemine Girme Suçunun işlendiğine dair her türlü ihbar veyahut bilginin cumhuriyet savcısına ulaşması sonucunda, ilgili suç savcılık tarafından re’sen soruşturularak soruşturma dosyası tanzim edilebilir.
Bilişim Sistemine Girme Suçunun, bu sebeple soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlar gibi belirlenmiş bir şikayet süresi yoktur. Herhangi bir kişi tarafından ihbarda bulunulması ya da şikayette bulunulması halinde söz konusu ihbarda bulunan/şikayet eden kişi daha sonrasında şikayetten vazgeçse dahi dosya kapanmaz.
Dava Zamanaşımı; suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içerisinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.
Bilişim Sistemine Girme Suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılması mümkün değildir.
UZLAŞMA NEDİR?
Ceza hukukunda uzlaşma müessesi; ceza yargılaması sırasında belirli suçlar bakımından şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenlerin görevlendirilen bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaştırılmaları sürecidir. Uzlaştırma, uzun süren birtakım yargısal faaliyetlere gerek kalmadan fail ve mağdurun anlaşmalarına imkan sağlar. Bazı durumlarda failin bir cezaya mahkum edilmesi yerine, failin mağdurun zararını tazmin etmesi veya mağdurdan özür dilemesi gibi edimleri yerine getirmesi her iki taraf açısından avantajlı olabilmektedir. Böylece fail bir cezaya mahkum olmanın olumsuz etkilerinden kurtulmuş olacak; mağdurun suçla birlikte meydana gelen maddi ve manevi zararları da hızlı ve etkili biçimde giderilmiş olacaktır. Bilişim Sistemine Girme Suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. Bu sebeple bu suç kapsamında uzlaşma müessesi kullanılamayacaktır.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI VE ERTELEME
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması; sanığa verilen ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise, gerekli olan koşulların varlığı halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına denir. HAGB, yargılaması yapılan fail hakkında kurulacak hükmün, belli şartlara bağlı olarak, daha sonraki bir zamana bırakılmasıdır. İlk defa suç işleyen kimse açısından, ceza hükmü kurulmasının fail açısından yarardan çok zarar getireceği düşüncesiyle kabul edilmiş bir kurumdur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesinin 5. ve devamı fıkralarında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için taraflardan birisinin talepte bulunmasına gerek yoktur. Ancak sanığın bu kurumun uygulanmasını kabul etmesi gerekir, mahkeme verilen sonuç cezanın 2 yıl ve daha az hapis ve/veya adli para cezası olduğunu belirlerse uygulanmalıdır.
Cezanın Ertelenmesi; mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Bilişim Sistemine Girme Suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.
GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Bilişim Sistemine Girme Suçu dolayısıyla yürütülecek soruşturma safhası sonrasında, cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenmesi halinde kovuşturma safhası yani dava açılarak yapılacak olan yargılama Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Bilişim Sistemine Girme Suçu Türk Ceza Kanunu kapsamında müeyyidesi hapis cezası olarak belirlenmiş bir suç maddesi olması ve özgürlüğünüz kısıtlanması ihtimali olması nedeniyle, hakkınızda yürütülen soruşturma safhası sırasında ve kovuşturma(dava) safhası sırasında tarafınızca verilecek olan ifadelerin ve savunmaların bir avukat tarafından yürütülmesi telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçecektir.
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi, danışmanlık ve avukatlık hizmeti için Bekenbey Legal Hukuk Bürosu’nun alanında uzman ceza avukatları ile iletişime geçmeniz özgürlüğünüz için gereklidir.
Comments