Belirtmiş olduğumuz üzere, borçlu maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalması halinde istirdat davası açabilecektir. Dava açılabilmesinin şartları,
1)Borç Olmayan Bir Paranın Ödenmiş Olması Gerekmektedir.
Bu durumda, icra takibi başlatıldıktan sonra yapılan ödemenin maddi hukuk bakımından hiçbir nedene dayanmaması gerekmektedir. Bu parayı, borçlunun kendisi değil de üçüncü bir kişi ödemiş olsa da, borçlunun yine de istirdat davası açma hakkı bulunduğu kabul edilmektedir. Ancak eksik borçlar takip sırasında ödenirse, istirdat davasının konusunu oluşturmazlar. Örneğin, zamanaşımına uğramış bir borcu takip sırasında ödeyen borçlu istirdat davası açamaz.
2) Paranın İcra Takibi Sırasında Ödenmiş Olması Gerekmektedir.
Takip henüz kesinleşmeden yapılan ödemeler için istirdat davası açılması mümkün değildir. Borçlu tarafından doğrudan ödenebileceği gibi malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle de ödenmiş olabilir.
3) Paranın İcra Tehdidi Altında Ödenmiş Olması Gerekmektedir.
İcra tehdidi, takibe itiraz edilmemesi veya takibe itirazın kaldırılması sonucunda takibin kesinleşmesi ve alacaklının artık haciz, satış vb yollarla alacağını elde etmesi nedeniyle zorlanma hali olarak ifade edilebilir. Bu şart bakımından önemli olan husus, borçlunun takip kesinleştikten sonra, artık hakkında haciz ve diğer tüm işlemler yapılabileceği endişesi ile ödeme yapmış olmasıdır. Takip kesinleşmeden yani henüz itiraz süresi içerisindeyken yapılan ödemeler bakımından istirdat davası yoluna başvurulamayacaktır. Örneğin, takip borçlusu, kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile hakkında icra takibi başlatılmış ve ödeme emri kendisine tebliğ edildikten itibaren beş günlük itiraz süresi dolmadan, ikinci gününde ödeme yaparsa, icra tehdidi altında ödeme yaptığı kabul edilmeyeceğinden, istirdat davası açılamayacaktır.
Comments