Tutukluluk hali, insanın hayatını alt üst eden, sevdikleriyle, işiyle ve aslında tüm dünya ile ilişkisini koparan ceza muhakemesi kanununca usul ve esasları belirlenmiş bir güvenlik tedbiri türüdür.
Her ne kadar söz konusu tutukluluk türü bir güvenlik türü olsa da, ülkemizde çoğu davada gerek olmadığı halde insanların tutuklandığı ve haksız hukuka aykırı biçimde cezaevinde aylar ve hatta yıllar boyunca kaldığı görülmektedir.
Bu sebeple bir insanın hayatının en önemli zenginliği olan özgürlük müessesesinin tesisi için Bekenbey Legal Hukuk Bürosu olarak bu yazımızda, Tutukluluğa itiraz konusunu açıklamaya ve müvekkillerimizi bilgilendirmeye çalışacağız.
Tutuklama sonucuna soruşturma ve kovuşturma aşamasında olmak suretiyle iki aşamada itiraz edilebilir. Soruşturma aşaması iddianamenin düzenlenmesinden önceki aşamadır. Kovuşturma aşaması ise iddianamenin düzenlenmesi ile başlamış olan aşamadır.
Her iki aşamada da tutukluluk sonucuna ya da tutukluluğun devamı kararlarına itiraz etmek mümkündür.
CMK 108. maddesi gereğince soruşturma aşamasında şüphelinin cezaevinde bulunmuş olduğu süre içinde ve en geç otuz gün aralıklarla tutukluluğun devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi marifetiyle araştırma yapılır.
Şüphelinin cezaevinde bulunmuş olduğu süre içinde ve en geç otuz gün aralıklarla tutukluluğun devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimince araştırma yapılır. Tutukluluk durumunun incelenmesi şüpheli tarafınca da talep edilebilir.
Egemen ya da mahkeme, sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda ya da koşullar gerektirdiğinde oturumlar içinde resen karar verir.
CMK’nın 101. maddesine göre soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimince karar verilir. Kovuşturma evresinde ise sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine ya da resen mahkemece karar verilebilir. Bu istemlerde ya da kararlarda kesinlikle gerekçe gösterilmeli ve adli denetim uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren hukuki ve fiili nedenlere yer verilmesi gerekir.
CMK’nın 101. maddesine göre tutuklamaya, tutuklamanın devamına ilişkin kararlarda;
a) Güçlü suç şüphesi,
b) Tutuklama sebeplerinin varlığını,
c) Tutuklama tedbirinin ölçülü bulunduğunu,
gösteren kanıtlar somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilmelidir.
TUTUKLULUĞA İTİRAZ SÜRESİ NEDİR?
CMK’nın 104. maddesine gore soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her adımında şüpheli ya da sanık salıverilmeyi talep edebilir. Şüpheli ya da sanığın tutukluluk hâlinin devamına ya da salıverilmesine başat ya da mahkemece karar verilir. Ret sonucuna itiraz edilmesi mümkündür.
Tutuklama kararına itiraz CMK’nın 268. maddesinde düzenlenmiştir. Egemen ya da mahkeme sonucuna karşı itiraz, kanunun ilaveten yargı koymadığı hâllerde ilgililerin sonucu öğrendiği günden itibaren 7 gün içinde sonucu veren mercie verilebilecek bir dilekçe ile yapılır.
CMK’nın 268. maddesine göre sonucuna itiraz edilen başat ya da mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir. İtiraz yerinde görülmediği taktirde en oldukça üç gün içinde, itirazı araştırmaya yetki sahibi olan mercie gönderir.
TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ HANGİ MAHKEMEYE YAPILIR?
Tutuklamaya itirazın nereye yapılacağı, tutuklamaya itirazı incelemekle görevli olan mahkemeler/merciler CMK’nın 268. maddesinde belirtilmiştir. Tutuklama kararını itirazı incelemekle görevli mahkemeler/merciler şunlardır:
a) Sulh ceza hâkimliği kararlarına oluşturulan itirazların incelenmesi, o yerde ansızın oldukça sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik amacıyla bir numaralı hâkimliğe; … ağır ceza mahkemesinin bulunmuş olduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği var ise, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunmuş olduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.
b) İtiraz üzerine ilk kere sulh ceza hâkimliği doğrulusunda verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi halinde da (a) bendindeki usul uygulanır. Sadece, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararını itiraz mercii olarak inceleyemez.
c) Asliye ceza mahkemesi hâkimi doğrulusunda verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı doğrulusunda verilen kararlar ile ilgili itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin ansızın oldukca dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire amacıyla birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi var ise, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
Tutukluluğa itiraz konusu, insan hayatını etkileyen ve özgürlüğünü kısıtlayan, cezaevinde kalınmasına neden olacak önemli bir konu olması nedeniyle muhakkak Bekenbey Legal Hukuk Bürosu avukatları ile iletişime geçerek, hukuki olarak hazırlanmış bir Tutukluluğa İtiraz Dilekçesi hazırlanması gerekmektedir.
Comments