top of page

HAKARET SUÇU NEDİR?

Hakaret suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 ve 133 maddeleri arasında Şerefe Karşı Suçlar Başlığı altında düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu yazımızda hakaret suçu ile ilgili genel anlamda bilgi verilmesi yeterli görülmüş olup, söz konusu özet bilgilendirmenin akabinde örnek Yargıtay kararları kapsamında, dava konusu olan kelimelerin incelenmesine geçilmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca;


(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

 (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.


Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veyahut sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması hakaret suçunun oluşumuna sebebiyet vermektedir. Takibi şikayete bağlı bir suç olan hakaret suçu kapsamında; mağdur, hakaret ihtiva eden fiili ve hakaret edeni öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmak zorundadır. Söz konusu süre zarfında şikayet hakkını kullanmaması halinde hakkını kaybedecektir. Kamu görevlisine görevinden dolayı karşı hakaret suçu ise, şikayete bağlı olmadığından herhangi bir şikayet süre sınırlaması mevcut değildir. Örnek verilmesi gerekir ise birtakım ifadelerin hakaret unsuru taşıyıp taşımadığına dair Yargıtay, aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.


1) SEN İNSAN DEĞİLSİN


“…Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Oluşa uygun kabule göre, sanık ...'ın, katılan sanığın kendisine hakaret etmesinden sonra söylediği “sen insan değilsin, ben senin derdini biliyorum” şeklinde ve yakınma niteliğindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle sanığın beraati yerine TCK'nın 129/3. maddesi uyarınca ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi…”” (Yargıtay 18. CD; 2015/26044 E, 2016/3458 K)


2) HANZO


“…Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Mahkeme kabulüne göre sanığın katılana hitaben söylediği "hanzo" şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözün, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi… (Yargıtay 18. CD; 2016/13348 E, 2018/14285 K)


3) TERBİYESİZLİK ETME


“…Olay günü katılan sanık ...'ın sanık ...'a söylediği kabul edilen “sen bu işi nereden bileceksin lan, restorandan gelmişsin bu işi bilmiyorsun” şeklinde, sanık ...'ın da katılan sanık ...'a söylediği kabul edilen “terbiyesizlik etme, imzalamak zorundasın, savunmanı vereceksin kardeşim” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinde hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi…” (Yargıtay 18. CD; 2016/3487 E, 2018/2868 K)


4) KES LAN


“…Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda katılanın sanığa söylediği “kes lan” sözünün hakaret niteliği taşımadığından ve dolayısıyla karşılıklı hakaretten söz edilemeyeceğinden yerinde olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi…” (Yargıtay 18. CD; 2015/37944 E, 2016/19483 K)


5) SİZ KİM OLUYORSUNUZ


“…Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü haklarında alkollü şekilde gürültü yaptıklarının ihbar edilmesi üzerine, kendilerine müdahale ederek kimlik soran müşteki polis memurlarına hitaben, “size neden kimlik verecekmişiz siz kim oluyorsunuz” şeklindeki sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi…” (Yargıtay 4. CD; 2012/28863 E, 2013/32316 K)


6) ŞEREFSİZ


“…Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından...İcra Müdürlüğünün gerçekleştirdiği gayrimenkul satış ihalesinde sanığın katılana önce satış yapılan yerin babasına ait olduğunu söylediği daha sonra da ihaleye girdin de ne oldu "it herif, şerefsiz" diyerek hakaret ettiği anlaşılmakla hakaret suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi…” (Yargıtay 5. CD; 2014/1573 E, 2016/3149 K)


7) SEN NE BİÇİM DOKTORSUN?


“…Olay günü sanıkların, birbirlerine söylediği kabul edilen "hocaya mı gönderelim, okutalım” ve “sen ne biçim doktorsun” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, sanıkların onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat kararı yerine yazılı şekilde hüküm kurulması…” (Yargıtay 18. CD; 2015/28698 E, 2016/17846 K)


8) ALLAH BELANI VERSİN


“…Beddua, tanrısal ceza dileme niteliğindeki sözlerdir. Gerçekleşmesi yönünde eylemcinin tasarruf veya etkisi yoktur. Ayrıca tahkir ve tezyif edici değildir. Bu sebeple hakaret olarak değerlendirilemez…” (Yargıtay 18. CD;


9) BU NE BİÇİM SAVCI NE BİÇİM HAKİM?


“…Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, katılanlara söylediği kabul edilen "O.. lafıyla buraya nasıl gelirsiniz, bu ne biçim savcı, bu ne biçim hakim, siz ne biçim Jandarmasınız, ben bir devlet memuruyum, böyle şey yapılabilir mi, o… bana vurdurtacaksınız, o sabaha kadar ateş ediyor gözünüz yalnız beni görüyor, ben onu ihbar ettiğimde kimse bakmıyor o zaten jandarmanın adamı" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi…” (Yargıtay 18. CD; 2015/33155 E, 2016/15997 K)


10) MERKEP


“…Sanık tarafından kaleme alınan köşe yazısında yer verdiği “merkep gibi” biçimindeki yazının katılanın toplum içindeki itibarı ile diğer fertler nezdindeki saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu ve atılı suçun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi…” (Yargıtay 2. CD; 2011/26865 E, 2013/6952 K)


11) EŞEK


“…Sanığın "Çocuğumuzun kulağındaki rahatsızlıkla ilgili tedaviye yönelik araştırma içerisindeydim, işsizdim, bunun etkisiyle üslubum biraz sert olmuş olabilir" şeklindeki savunması ve katılanın aşamalardaki tutarlı anlatımlarına göre, katılana hitaben " Eşeğe altın semer taksalar da eşek eşektir., sen de bunu çok iyi gösterdin cümle aleme, her mantıklı ebeveyn..., ama sen de bu meziyet olmadığı açıkça ortada" şeklinde sözlerle hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, kanuni ve yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi…” (Yargıtay 18. CD; 2015/28698 E, 2016/17846 K)


12) DELİ


“Sanığın tanık … hitaben olay yerinde bulunan katılan hakkında “sen bu deli ile üç ay nasıl çalıştın” diyerek hakaret ettiğinin, katılan ve tanık …’ın anlatımlarıyla sabit olduğunun anlaşılması karşısında, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi…” (Yargıtay 18. CD; 2016/15761 E, 2018/14904 K)


13) HAYSİYETSİZ


“Sanığın …Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olarak görev yapan mağdurlara “haysiyetsiz, terbiyesiz” diyerek hakaret ettiğinin iddia edildiği olayda, eylemin TCK’nın 125/3-a maddesindeki kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturduğu, bu suçun kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı gözetilmeden, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi…”


14) ERMENİ


“…Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, katılan söylediği kabul edilen “Ermeni Çocuğu” şeklinde veya kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinde hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden…”


15) DOMUZ


“…Sanığın savcılık ifadesinde doğruladığı kolluk beyanında, katılana, “domuz…” şeklinde hakarette bulunduğunu ifade etmesi ve tanık …’un aşamalardaki anlatımında, sanıkla katılanın birbirini ittirdiğini belirtmesi karşısında, yüklenen suçların unsurları itibariyle oluştuğu ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle beraat hükümleri kurulması…” (Yargıtay 18. CD; 2015/31144 E, 2017/7656 K)


16) HIRSIZ, KÖPEK, İT HERİF


“…Sanığın, tanıklar F… ve M…’in hazırlık aşamasındaki beyanlarında müşteki Reyhan’ın “abi aman ha evin eşyalarını kesinlikle satma” şeklinde sanığa söylemi olduğunu belirtmeleri ve yine müşteki Kemal’in de sanığa “Hırsız, köpek, it herif, sen ne arıyorsun burada” şeklinde beyan ettiğini tanık tanık Fikret’in belirtmesi karşısında olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. Maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması kanuna aykırıdır…” (Yargıtay 4. CD; 2014/23607 E, 2017/6358 K)


17) DENYO


“…Sanığa atılı hakaret suçunun genel kastla işlenen suçlardan olması nedeniyle, suçun oluşması için özel kast aranmadığı gibi failin kastının veya amacının niteliğinin de öneminin bulunmadığı, kastın varlığı için söylenen sözün kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğunun bilinmesinin yeterli olduğu gözetilerek, Türk Hava Yolları kargo şirketinde çalışan sanığın, otosunu park etme meselesinden dolayı tartıştığı gümrük komisyoncusu yakınana hitaben “denyo” (sersem, budala) ve “hepiniz hırsızsınız” şeklindeki sözlerinin, müştekinin, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu ve hakaret suçunun somut olayda gerçekleştiği gözetilmeden, “denyo kelimesinin hakaret içermediği, sanığın -hepiniz hırsızsınız- sözlerinin ise genel tabir olduğu, katılanı hırsızlıkla suçlamadığı” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi…” (Yargıtay 2. CD; 2010/18278 E, 2012/8556 K)


18) İBNE


“…Sanığın katılanı borcunu ödemesine yönelik tehditlerinden bunalan mağdurun arkadaşı tanık ...’ye sanığı arayıp borcu ödemesi konusunda süre talep ettiğini söylemesini istemesi üzerine tanık ...’nin sanığı aradığı, sanığın, tanık ...’ye mağdurun gıyabında “Sen aradan çık ve ... denen o ibneye söyle benim paramı hazırlasın, evini biliyorum, beni oraya getirmesin, onu dağa kaldıracağım” şeklinde tehdit ve hakarette bulunduğu olayda; gıyapta hakaretin gerçekleşmesi için aranan “Fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi” unsurunun gerçekleşmediği, sanığın kullanımındaki 0532 674 23 47 nolu telefondan mağdura karşı herhangi bir hakaret içerikli mesaj gönderildiğinin dosyaya yansımadığı dikkate alındığında, sanığın atılı hakaret suçundan beraati yerine, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…” (Yargıtay 6. CD; 2018/2536 E, 2020/3576 K)


19) YAVŞAK


“…Tüm dosya içeriğine göre; sanığın yüksek sesle müzik dinleyerek çevredekileri rahatsız ettiğinin bildirilmesi üzerine, polis memuru olan katılanların olay yerine gitmeleri, evin balkonunda bulunan sanığı müziğin sesini kısmaları konusunda uyarmaları ve haklarında işlem yapmak üzere aşağıya inmelerini söylemeleri sonrasında, sanığın katılanlara hitaben “siz kim oluyorsunuz, orospu çocukları, yavşaklar” demek suretiyle katılanlara görevlerinden dolayı hakaret içeren sözler söylemesi; katılanların beyanı ve bunu doğrulayan tanık beyanlarına göre, katılanların sanığın kendilerine hakaret içeren ifadeler kullanmasına neden olacak herhangi bir haksız eylemlerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında atılı kamu görevlisine hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi…” (Yargıtay 2. CD; 2020/15530 E, 2020/11299 K)


20) SÜNEPE


“…Gıyapta hakaret suçunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için hakaret teşkil eden sözlerin fail tarafından ikiden fazla kişinin duyabileceği şekilde söylenmesi yeterli olduğundan, suç tarihinde, sanığın, tanıklar Hamide Günay, Beyhan Kitiroğlu, Azize Seyyar ve Yaşar Kaymakçıoğlu ile grup halinde pancar tarlasında çalıştıkları sırada, katılanın yokluğunda katılanı kastederek “kimi olacak sünepeyi muhtar etmişler” şeklindeki sözleri dört kişinin bulunduğu bir ortamda söylediği ve ihtilat unsurunun gerçekleştiği gözetilerek sanığın gıyapta hakaret suçundan cezalandırılması gerekirken, ihtilat unsurunun iki kişide kaldığı üç kişiyle ihlilat edilmediği gerekçesiyle suçun unsurlarının gerçekleşmediğinden bahisle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi…”


Comments


bottom of page